"İBRETLİK !"
28 Şubat'a imza
Deniz Harp Okulu'ndan atılmasaydı şu anda amiral olma ihtimali bulunan ünlü televizyoncu Ali Kırca, ‘‘Eğer askerde kalsaydım, 28 Şubat kararlarının altına imzamı atardım’’ dedi. Harbiye'den atılan yazarımız İsmet Solak ile işadamı Üstün Aktaş ise ‘‘Üstelik hesap da sorardık’’ dediler.
CNN Türk'de dün akşam 19.00'da yayınlanan beşN birK'nın 100. programına katılan atv Haber Merkezi Başkanı Ali Kırca, programı hazırlayan Cüneyt Özdemir'in sorusu üzerine Deniz Harp Okulu'ndan atılmasaydı ve üst düzey bir amiral olarak MGK toplantılarına katılsaydı, 28 Şubat kararlarının altına da bir asker olarak imzasını atacağını söyledi. Kırca'nın sorulara verdiği yanıtlar şöyle:
- Deniz Harp Dkulu'ndan ayrılmak zorunda olmasaydınız şimdi subaydınız.
Kırca - Amiral olurdum...
- 28 Şubat MGK'sına girseydiniz, kararların altına imza atar mıydınız?
Kırca - 28 Şubat MGK'sına görevli olarak yani asker olarak girseydim, imzamı atardım. Muhalefet şerhi koyacağımı zannetmiyorum. Benim orduda olduğum yıllarda da benzer olaylar yaşanıyordu...
- Ama siz bambaşka bir uçtaydınız o zaman?
Kırca - Yok o uçtaydım, yine irtica gündemdeydi, yine irticaya karşı laiklik ve Atatürkçülük gündemdeydi. Yine o çatışma, yine aynı gündem vardı. Tabi ben asker olarak orada bulunsam zaten başka bir biçimde orada bulunamazdım, o kurulun içine giremezdim, o görüşlere sahip olmasaydım.
Özdemir - İmza atar mıydınız?
Kırca - Evet, atardım.
Ali Kırca gibi Harbiye'den atılan yazarımız İsmet Solak'a da sorduk. Onun tepkisi daha sert:
‘‘28 Şubat kararlarının altına hem imzamı atardım, hem de yapmayanlardan hesap sorardım. Sonuna kadar izler, takip ederdim. Bu kararlar, Türkiye'de laik rejimin korunması adına hayatidir. 28 Şubat kararları Atatürkçülüğe dönüştür ve molla zihniyetine kalkışanların önüne dikilen bir kararlılıktır.’’
Eski Harbiyeliler Derneği Başkanı, işadamı Üstün Aktaş'ın cevabı ise şöyle:
‘‘İmza atmaktan da öte, askerlerden daha da tepkili olurdum. Tepkisizlik bizi bugünlere getirdi. Laik ve anayasal sistemi korumak için mücadele artacağına meydan gittikçe boşaldı. Atatürk düşmanı insanlar demokrasiyi sömürdü. Askerlerin 28 Şubat konusundaki hassasiyeti rejime saygıdır. 28 Şubat, askerlerin artık darbelerle değil de, sivil toplumda hassasiyet yaratarak net ve açık bir kararlılıkla başlattıkları girişimdir. Türkiye son zamanlarda, yine rejim düşmanlarına tavizlerle dolu politik pazarlıklara sahne oluyor. Yazık, çok yazık...’’ (02 Mart 2000 Perşembe, Hürriyet)